CHP'nin 21’inci Olağanüstü Kurultayı Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde toplandı. Kurultay saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Divan Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu oldu. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal genel başkan adaylığından çekildi, eski milletvekili Berhan Şimşek ise başvuru saatini kaçırdığı için aday olamadı. “5 dakika geç kaldığımız için başvurumuz kabul edilmedi” diyen Şimşek, Özgür Özel ile tartıştı. Tek aday olan Özgür Özel, 1171 oyla yeniden CHP Genel Başkanı seçildi. 1276 oy kullanılan seçimde 105 oy geçersiz sayıldı. Özgür Özel, kurultayda yaptığı konuşmada "Millet bu darbeyi püskürttü ama karşımızda bir cunta kaldı. Darbeyi planlayanlar bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda, bakanlıklarda, devlet dairelerindeki makam odalarına hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadırlar. Ama sokaklar, medyanlar, irade, halkındır, milletindir, bizimle birliktedir. O cunta bugün arkadaşlarımızı cezaevlerinde esir tutmaktadır. Bugün Türkiye'yi seçimden korkan, rakibinden korkan, milletten korkan bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan halkın desteğini arkasına alan bir Cumhurbaşkanı değil, halkın desteğini alanları, kendine rakip olabilecekleri hedef alan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Çünkü artık meşruiyeti yoktur. Seçimden, sandıktan, sokaktan ve milletten korkmaktadır. Zaman demokratik yollarla o cuntayı dağıtmanın zamanıdır. Türkiye bir avuç cuntacıdan büyüktür" dedi. Salona "Kurtuluş yok tek başına" pankartı asıldı Salona, Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun fotoğraflarının yanı sıra "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" yazılı pankartlar asıldı. Özgür Özel'in sağ tarafında Hikmet Çetin'e, onun yan tarafında da Kemal Kılıçdaroğlu'na koltuk ayrıldı. Özel'in sol tarafında ise CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu için temsili koltuk ayrıldı. İmamoğlu için ayrılan koltuğun sol yanında ise CHP'nin eski Genel Başkanı Altan Öymen ve Murat Karayalçın oturdu. Salondaki koltukların üzerine Silivri'de tutuklu bulunan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın gönderdiği mesaj konuldu. Divan Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu oldu Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Özgür Özel kürsüye çıktı. Kurultayın Divan Başkanlığına Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu önerildi ve kabul edildi. Çavuşoğlu, "Ekrem İmamoğlu'nu Silivri'ye atmak kurtuluş mu" diye sorarak kurultayı selamladı. Çavuşoğlu, "Maalesef, hayatında hiç kimseyi incitmemiş gençlerimizden 301 tanesi bugün zindanlarda tutuklu. Onlarla yol arkadaşlığı yapmış olmanın onurunu taşıyoruz" dedi. Özgür Özel: Türkiye bir avuç cuntacıdan büyüktür Divan kurulunun oluşturulmasının ve gündemlerin belirlenmesinin ardından Özgür Özel açılış konuşmasını yaptı. Özel, kurultayı şu sözlerle selamladı: "Bu kurultay yapılamasın diye bir cuma akşam üstü 16.59'da kayyım tebliğ etmek üzere kurulan kumpası boşa çıkarıp, arena salonuna cevap süresini bekletip kurultay ilanını boşa çıkarmaya çalışıp, bu kurultay yapılamasın diye yıllar önce kendi onayladıkları tüzüğe rağmen 'Sabah tam 10.00'da harizun olmazsa kurultayı yaptırmayız iptal ederiz' hesaplarını boşa çıkarıp 81 ilden buraya gelip tertemiz iradelerini lekelemeye çalışan kumpasçılara karşı CHP'nin bu ülkenin teminatı olduğu gerçekliğini gösteren sevgili yoldaşlarım hepiniz hoş geldiniz. Merhaba Türkiye'nin bütün demokratlarına. 19 Mart darbesine direnmek için sokaklara meydanlara inen on milyonlara merhaba… Silivri'de yatan yiğidime, aslanıma, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin seçilmiş başkanı, cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na merhaba. 'Ekrem Başkan, İstanbul'un iradesidir, benim irademdir' diyen, yasak tanımayan, barikat tanımayan, geleceklerine, Türkiye'ye umut olan canım genç kardeşlerime, hapishanelerde tutulan genç kardeşlerimin her birine yürekten merhaba." Özel, "Atatürk'ün partisine, Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanına yönelik sivil darbe girişimine karşı direndiğimiz bir dönemde partimizin 21. Olağanüstü Kurultayını yapıyoruz. Bugün 19 Mart başarısız darbe girişiminin bir ağayı olan, partimize kayyım atama planını bertaraf etmek, CHP'nin ne demek olduğunu cümle aleme göstermek için buradayız" dedi. "Demokrasi sınavı kazandığında değil kaybettiğinde verilir" diyen Özel, "İktidar partisi seçimlerden sonra yaptıklarıyla kaybetmenin sınavından geçemediğini bütün dünyaya göstermiştir. Bizimle hizmette yarışma imkanları yoktu. Onun yerine kamu gücünü rakiplerine karşı kullanarak hem belediyelerimizi hem de muhalefeti sindirme gayretine giriştiler. Yasakları, yoksulluğu, yolsuzluğu çok daha ileri boyutlara götürdüler. Demokrasiyi işine geldiğinde binilecek bir tren gibi görenler yenildikleri seçimden sonra hızla o trenden inmeyi tercih ettiler. Artık arkasında milletin desteği bulunmayan, ellerindeki iktidar yetkisini kötüye kullanan, despot bir rejimi kurmak için adımları planlı ve sistematik şekilde atmaya başladılar. Millet CHP'yi birinci yapmaya devam etti. Saraçhane öncesi yapılmış tüm anketlerin mart ayı ortalamasında CHP kurulduğu gün olduğu gibi bugün de Türkiye'nin birinci partisi" ifadelerini kullandı. Özel, "9 Ekim'de atadıkları İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ile darbe girişimini başlattılar. AK Parti iktidarına muhalefet etmeyi tek suç olarak resmileştirdiler. Temel amaçları Beylikdüzü'nde bir, İstanbul'da üç kez Erdoğan'ın adaylarını mağlup eden Ekrem İmamoğlu'nun önünü kesmekti. Millet en zor günlerdeyken Atatürk'ün partisinin gözlerinin içine baktı. Teslim olmak yerine, sinmek yerine ayağa kalkmaya, medyan okumaya karar verdik. Erken seçimin adayı da erken belirlenir diyerek yola çıktık. Üye sayımız 1 milyon 900 bine çıktı. 2019'da ramazan ayında İstanbul seçimini iptal ettikleri gibi 6 sene sonra yine bir ramazan ayında bir iftar sofrasında 31 yıl önce alınmış bir diplomayı iptal ettiler. Saatler sonra sahur vaktinde İmamoğlu ve arkadaşlarına operasyon yaparak darbeyi başlattılar. Gözaltı süresini ön seçim tarihine denk getirdiler. Milletin önüne sandığı koyduğumuzda İmamoğlu'nu hakimin önüne çıkardılar. Adeta İtalyan mafyasının mesaj dolu eylemleri gibi… Adeta gizlimiz saklımız yok, hedefimiz belli mesajını verdiler. Her adımlarına cesaretle ve kararlılıkla mukabele ettik. O gün üyelerimiz yüzde 96 katılımla geldi, seçti, tarihe geçti. 14 milyonun üzerine yurttaşı da dayanışma sandığına götüren bu örgütü alnından öpüyorum. İstanbul'da neredeyse sokağa çıkmak yasaklandı. Saraçhane'de önce 155 bin kişi, sonra 220 bin kişi, sonra 550 bin kişi ve pazar akşamı 1 milyon 200 bin kişiyle darbe girişimini hep birlikte geri püskürttük. Millet bu darbeyi püskürttü ama karşımızda bir cunta kaldı. Bugün Türkiye'de yine milletin çözeceği bir denge durumu mevcuttur. Cuntacılar, yani darbeyi planlayanlar bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda, bakanlıklarda, devlet dairelerindeki makam odalarına hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadırlar. Ama sokaklar, medyanlar, irade, halkındır, milletindir, bizimle birliktedir. O cunta bugün arkadaşlarımızı cezaevlerinde esir tutmaktadır. Bugün Türkiye'yi seçimden korkan, rakibinden korkan, milletten korkan bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan halkın desteğini arkasına alan bir Cumhurbaşkanı değil, halkın desteğini alanları, kendine rakip olabilecekleri hedef alan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Çünkü artık meşruiyeti yoktur. Seçimden, sandıktan, sokaktan ve milletten korkmaktadır. Zaman demokratik yollarla o cuntayı dağıtmanın zamanıdır. Bugün bu salondaki irade Türkiye'yi bir avuç cuntacıdan kurtaracak iradedir. Türkiye bir avuç cuntacıdan büyüktür. Devleti var eden millettir. Millet bu ülkenin gerçek sahibidir. Çünkü irade milletindir. Milletin iradesini kimse yenemez" diye konuştu. "Kent uzlaşısı" soruşturmasına tepki: "Sorumlu benim" Özgür Özel ayrıca "Bugün cumhurbaşkanı adayımızı ve arkadaşlarımızı içeride tutan dosyaların tamamının içi bomboştur. Darbe aceleye gelmiş, hazırlıksız yakalanmış, attığı iftiralara delil uyduramadan hızla ön seçime yetişmek için yaptığı işlerle rezil rüsva olmuştur" dedi. "Kent uzlaşısı" soruşturmasına tepki gösteren Özel, "Kitleleri harekete geçirebilecek, dürüst, çalışkan, temsil niteliği olan Kürtleri seve seve ve baş göz üstüne ederek listelerimize koyduk. Bunun sağlanması için, suçladıkları belediye başkanlarına altında imzamla gitmiş yazım var. Bizim Türkiye İttifakı dediğimiz bu süreçte belediye başkanlarımız neyle suçlanıyorsa onu partinin genel başkanı olarak kendi talimatım olarak ilettiğimi ve sorumlunun ben olduğumu açıkça ifade ediyorum. İktidar Kürtlerin belediye meclisinde temsil edilmesini suç saymaktadır. Biz barıştan yanayız. Ama karşımızdaki iktidar batıda seçimlere giren Kürtlere terör yaftası yapıştırmaktan çekinmiyor. Ekrem Başkan'a kurulan kumpas, bir yanıyla Kürtlerin seçme ve seçilme hakkına kurulan kumpastır. Kürtler CHP'ye güvenebilirler ama kendilerini defalarca kandırmış, her fırsatta suçlamış, cezalandırmış ve zulmetmiş bu AK Parti iktidarına en kuvvetli yanıtı yine kendileri vereceklerdir. Bugün kayyım varsa, seçilmiş siyasetçiler halen hapisteyse, çözüme dair söylenen her sözün altı boşaltılmaktadır. Kürt meselesinin çözümü Türkiye'nin demokratikleştirilmesinden geçer. Kürtlerin de teminatı biziz" dedi. "Yargıdaki bir avuç çetenin yargılandıkları günleri göreceğiz" Suçlamaların altını doldurmak amacıyla insanların tehit edilerek yalancı tanıklığa zorlandığını söyleyen Özel, "İddiaları oluşturmak için bu kadar ahlaki zeminden uzaklaşmaları, kendileri için bile değilse bu ülkede onları bu mevkilere getiren bir iktidarı 23 yıldır yenemediysek en büyük sorumluluk bize aittir. Ne yapmak gerekiyorsa ilk seçimde kazanıp bu ülkeyi yeniden demokrasi ile tanıştırıp, yargıdaki bir avuç çetenin eninde sonunda yargılandıkları günleri göreceğiz" dedi. Erdoğan'a çağrı: Dava TRT ekranlarından canlı yayınlansın Erdoğan'a çağrıda bulunan Özel, "Bir zamanlar 'Onlar bu davanın avukatı, ben de savcısıyım' diyordu ya. Şimdi Erdoğan'a diyorum ki, 'Ben İmamoğlu'nun, bu davaların avukatıym', sen de bu Akın Gürlek yerine savcısıysan getir düzenlemeyi bu hafta yapalım. Talep eden sanıklar açısından canlı yayına açalım. Sizin iftiralarınızı, Akın’ın iftiralarını ve bunların her birini teker teker çürüttüğümüz kanıtları TRT ekranlarından canlı yayınlansın. Görelim bakalım bu millet iftiraya mı prim veriyor yoksa tertemiz vatan evladına, cumhurbaşkanı adayına mı sahip çıkıyor. Hodri meydan!" dedi. "Mehmet Şimşek cuntanın mali ayağıdır" Özel, "Mehmet Şimşek, yurt dışı yatırımcılarla toplantı yapıyor. Birine giderken yolladığı davet mektuplarından ikisi TÜSİAD yöneticilerine ait. O yöneticilerin eleştirileri nedeniyle yurt dışına çıkış yasağı var, gidemiyor. Soruyorlar ne suç işlemişler diye; hükümeti eleştirmiş diyorlar. Mehmet Şimşek dünyada demokrat görünen, gerçekte Türkiye’deki cuntanın mali ayağı olan kişidir. Bunu deşifre etmeye devam edeceğiz" dedi. Ekrem İmamoğlu'nun mesajı: Seçimlerin geciktirildiği her gün sorunlar daha da ağırlaşacaktır Ekrem İmamoğlu, kurultaya gönderdiği mesajında şunları kaydetti: "Partimizin 21. Olağanüstü Kurultayını olağanüstü bir dönemde, olağanüstü koşullar altında gerçekleştiriyoruz. Bu bir darbe dönemidir. Sivil bir darbeyle karşı karşıyayız. Tek bir kişi, onun yarattığı sistem ve birlikte olduğu bir avuç insan seçim sonuçlarını bugünden yargı eliyle belirlemeye, seçme hakkını milletin elinden almaya çalışmaktadır. Bu amaçla CHP'yi yargı eliyle bölüp parçalama, İstanbul'a kayyım atama planı içindeler. Ancak vatandaşlarımız ayağa kalkmış, darbeye boyun eğmeyeceğini güçlü bir şekilde göstererek tarihe geçmiştir. Bugün Türkiye, seçmenden aldığı vekaleti kötüye kullanan, bu nedenle meşruiyetini yitirmiş bir iktidar tarafından idare edilmektedir. Malum kişi ve onunla hareket eden bir avuç insan, milletin iradesine saygılı olduklarını kanıtlamaya ve milletten aldıkları vekaleti derhal yerine getirmeye mecburdurlar. Bunun yolu sandığa vatandaşın önüne getirmek ve adil, özgür, serbest seçimlerin yapılmasını sağlamaktır. Aksi takdirde seçimlerin geciktirildiği her gün yaşamakta olduğumuz ağır ekonomik, adalet ve siyasi sorunlar daha da ağırlaşacaktır. Milletin hakemliğinden kaçmanın hiçbir izahı, mazereti olamaz. Milletimiz kendinden kaçırılan sandığı gittiği yere kadar kovalamasını da iyi bilir." Özgür Özel yeniden Genel Başkan seçildi CHP'nin kayıtlı 1323 delegesinin oy kullanma hakkının bulunduğu kurultayda Genel Başkanlık için Özgür Özel'in yanı sıra eski milletvekili Berhan Şimşek ve Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal da adaylığını açıkladı. Ancak Uysal daha sonra adaylıktan çekildi. Berhan Şimşek ise başvuru saatini kaçırdığı için aday olamadı. “5 dakika geç kaldığımız için başvurumuz kabul edilmedi” diyen Şimşek, Özgür Özel ile tartıştı. Kravatını çıkararak tepki gösteren Şimşek, elinde tuttuğu bir dosyayı göstererek "Burada 97 delegenin imzası var" dedi. "Sayın Özgür Özel’le, Sayın Murat Emir’le, Sayın Ali Mahir Başarır konuşmama rağmen 'Hayır vakit geçmiştir' dediler ama geçen kurultayda listeler 4 saat sonra verilebildi. Kamuoyunun ve parti kamuoyunun vicdanına teslim ediyorum. Bazı basın organlarında imzayı bulamadığımızı söyleniyor görmek isteyenler beni telefonumdan arayabilir, 97 imzayı kendilerine takdim ederim" ifadelerini kullandı. Divan Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, "Saat 10.20 itibarıyla başlatmış olduğumuz adaylık müracaatlarımız saat 10.50'de sona ermiştir. Müracaat süresi içerisinde divanımıza resmi olarak şartlara uygun yapılan tek bir müracaat vardır. Müracaat Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'e aittir" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in konuşmasını yaptığı esnada adaylıktan çekildiğini açıklayan Uysal, "Partimi yıpratmamak için burada detaylarını ifade etmeyeceğim gerekçelerle adaylık iddiamı sürdürmeme kararı aldım" dedi. Genel Başkan seçiminde 1276 oy kullanıldı, 105 oy geçersiz sayıldı ve Özgür Özel, 1171 oyla yeniden Genel Başkan seçildi. PM ve YDK seçimleri Kurultayda, PM ve YDK de belirleniyor. Çarşaf liste yöntemiyle yapılacak Parti Meclisi seçimleri için 52 kişilik bir anahtar liste çıkaracağı belirtilen Özel'in "Olağan Kurultay'da delegelerin gösterdiği iradeye saygının gereği" olarak mevcut Parti Meclisi üyelerine büyük oranda anahtar listesinde yer vermesi bekleniyor. İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın öncülüğünde en az 12 milletvekilinin desteğini açıkladığı bir grubun ise Parti Meclisi seçimleri için "Denge ve Dayanışma Listesi" çıkarması bekleniyor. Miting saat 16.00'da Kurultayın ardından saat 16.00'da miting düzenlenecek. Miting için CHP otobüsü alana getirildi, vatandaşların alana girebilmesi için Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nin yanındaki park alanında önlemler alındı. (Politika Servisi)